Ölümü kendi ellerinden olan gecenin koğuşlarına hapsolmuş katillerin son sözleri henüz söylenmedi.Mezar taşlarının başında karanlığa bir mum yakan insanlar, bir şarkı mırıldanıyor; sözleri dile gelmedi."Kırılmış kanatlar, incinmiş kalpler, kaybolmuş ruhlar... Söylesene Siyah Kuğu, sen buradasın diye mi yağmur yağıyor, yoksa bulutlar da mı bize ağlıyor?"
Beyza Aksoy Knihy
Tato autorka se od dětství věnuje psaní a snaží se do svých děl vkládat emoce, přičemž její příběhy vycházejí ze snů a představ. Věří, že lidé najdou společnou cestu ke štěstí, protože je přesvědčena, že neštěstí je jediným zdrojem všech světových problémů. Své texty obohacuje o prvky z deníků, fotografií, hudby a tance, což jejímu psaní dodává jedinečný styl.






İnsanın en büyük savaşı kendi iç dünyasıyladır ve hayat, göz açıp kapayıncaya kadar geçen zaman aralığında, gerçekle hayal arasında biriktirdiğin anılardan ibarettir. Anıların seni geçmişe bağlar da bazen bunlar ruhunu sıkar, bedenin dar gelir. Ölümün soğuk kollarına atlayacakken bir seçimle tekrar her şey değişir.İşte Liva, tam da bu ince çizgide gidip gelirken derin okyanuslarında yok olduğu Pars'la karşılaşır ve kendisini çok bilinmeyenli bir denklemin ortasında buluverir.Çıkış yolunu buldum derken sır perdelerinin arkasında kaybolur.Acaba Liva, bu beklenmedik olaylar karşısında gardını alıp çarpışacak mıdır yoksa mücadele gücünü tamamen kaybedip her şeyden vaz mı geçecektir?Ya yaraları, can kırıkları... Onları tek bir yara bandı kapatabilecek midir?Bir dikiş, iki dikiş, vazgeçiş.En büyük yaran ilk vazgeçişindir.En çok ilk vazgeçişlerin izi kalır.Çünkü izi kalan yara, hiç iyileşmemiştir aslında.
Onun Seytanlari
- 520 stránek
- 19 hodin čtení
“Ama bazen herkes masumdur. Gözün gördüğüne akıl kördür, dil söktüğü an anıların canı asılır vicdan mahkemelerinde.“- Kül KelebekSoru işaretleriyle dolu bir çocukluk geçiren Ada, lise yıllarının hemen öncesinde öğrendiği bir gerçekle sarsılır. Bu gerçeğin sancılarıyla geçen ilk lise yılları sonrasında, ünlü bir okula kabul edilerek umuda kanat çırpmak ister. Bu okulun ona hazırladığı ve kontrolünden çıkacak olaylar zincirinden habersizdir. Uğrayacağı zorbalıklar sadece okul hayatını değil, tüm yaşamını etkiler. Her şeye rağmen çevresindeki insanlarla değil, bahçesindeki çiçekleriyle mutlu olmayı öğrenmiş olan Ada’nın hayatı, okulun gizemli öğrencisi Varis Adin yüzünden kontrol edemediği bir hâle gelir. Kaçtıkça içine çekildiği durumlar, yeni gizemler ve soru işaretleri doğurur.
Siyah Kugu 1
- 568 stránek
- 20 hodin čtení
Acik Yaralar ve Dikis Izleri
- 512 stránek
- 18 hodin čtení
“Hiç kimse özgür değildir. Herkes kendi zihninin esiridir.”Daha karanlık, belki biraz da mavi; ama asla yeteri kadar aydınlık değil. Siyah Kuğu serisiyle karanlıkta kalmış kapılardan birini aralayan Beyza Aksoy, Açık Yaralar ve Dikiş İzleri ile çok daha fazlasının anahtarlarını elinde tutuyor.Önce hayaller ölür. Ve unutmayın, karanlığın içindekileri bir kez gördüğünüzde bir daha asla eskisi gibi olamazsınız.“Pencereleri kapatsan da dışarıdaki kötülüğün içeriye sızacak bir yol bulduğunu biliyorum ama yine de ışıkları söndürüp onlarla körebe oynayabilirsin,” diye mırıldandım. “Direksiyon başında sinirlendiğinde hızı artırabilirsin, dışarıda koşmaya başlayabilirsin ama öfkeni sindirmeyi öğrenmezsen kafanın içindeki o bir metrekarelik alanda felç geçirirsin.” Çantamı çıkardım ve kucağıma aldım.“Bir de...” Paketten bir tane çıkardım. “Yaralarını kapatmak yerine açıkta bırakırsan insanların ellerine kolayca mikrop kapmanı sağlayacak yegâne silahı vermiş olursun. Zehirli iğneyi. İğne asla zehre batırılmamıştır, onu tutan insanlar zehirlidirler.” Çantamın fermuarını kapattım. “Sonra dikiş izi kalır. O iz geçmiyor.”
Siyam III – Küllerinden Külden doğan, ateşe aittir.Sırların ihtişamlı kafesi, içine aldığı masumu tehlikelerdenkorur sananlar; en büyük zararı bilinmezliğin verdiğinin farkına vardığında artık gerçekleri konuşmak için çok geçtir.Ne zaman aydınlatmayı bıraktı ay geceyi de; bu karanlığınınkucaklamasına izin verdin zayıf ve yorgun bedenini?Dönme dolap durduğunda.Göğüs kafesinin, güvende tutabilecekmişçesine içine sakladığı o zavallı kalbini nerede bir yabancının acımasız ellerine teslim ettin?Hüzzam makamında.Ve o kulağında çınlayan aynı eski ninni uykuya yatırmadığında seni artık geceleri, dört duvar arasında tek başına; bir adam boyu toprak yutmuş gerçekler kanlı canlı ne zaman karşına dikildi?Masallara inanmayı bıraktığında.