Knihobot

Sineklerin Tanrısı

Hodnocení knihy

3,5(4232)Ohodnotit

Více o knize

"Sineklerin Tanrısı başlangıçta, ıssız bir adaya düşen çocukların serüvenlerini anlatan, küçükler için yazılmış bir öykü, R. M. Ballantyne'ın Mercan Adası'nın çağdaş bir uygulaması sanılabilir. Hatta Golding, kendine özgü buruk alaycılıkla, okuyucunun bu sanısını pekiştirmek istercesine, Sineklerin Tanrısı'nın başlıca iki kişisine Mercan Adası'ndaki çocuklardan aldığı Ralph ve Jack adlarını verir. Mercan Adası'nda Ballantyne, oldukça duygusal ve biraz da bön bir iyimserlikle, gemileri battıktan sonra Pasifik Okyanusu'nda ıssız bir adaya sığınan üç İngiliz gencinin, Büyük Britanya uygarlığının oldukça başarılı bir küçük örneğini nasıl yeniden kurduklarını anlatır. Golding'in Sineklerin Tanrısı'nda da bir mercan adası ve İngiliz çocuklar vardır. Ama altı ile on iki yaş arasında olan bu çocuklar, gelecekteki atom savaşı sırasında, güvenilir bir yere götürülmek üzere bindikleri uçak bir saldırıya uğradığı için bu mercan adasına düşmüşlerdir. Ve bu mercan adasında olup bitenler, Ballantyne'ın romanında olup bitenlere hiç mi hiç benzememektedir… Sineklerin Tanrısı'nda gördüğümüz ıssız ada da yeryüzünün cennetlerinden biridir. Çocuklar da bu adanın, okudukları Mercan Adası'na çok benzediğini söylerler. Ne var ki, başlangıçta bunu hiç sezinlemediğimiz halde, atom çağının çocukları, bu güzelim adayı her açıdan bir cehenneme çevireceklerdir." - Mîna Urgan

Nákup knihy

Sineklerin Tanrısı, William Golding

Jazyk
Rok vydání
product-detail.submit-box.info.binding
(měkká),
Stav knihy
Dobrá
Cena
159 Kč

Doručení

Platební metody

3,5
Dobrá
4232 Hodnocení
Polda

Kdysi dávno jsem viděl film a připadal mi podařený. Myslel jsem si, že kniha, anebo dokonce audiokniha bude lepší. V tomto případě tohle pravidlo nezafungovalo. Kniha totiž obsahuje dost detailní popisy místa děje a postav. Film toto nepotřebuje a více se věnuje postavám a příběhu. Začíná to jako běžná kniha pro mládež a mohla by tak i pokračovat. Skupina kluků se ocitne na opuštěném ostrově, hladem ani žízní netrpí (kupodivu). Jenže tahle parta kluků se chová dost divně. Asi si nikdy nepřečetli nic od Jaroslava Foglara. Takže se to zvrhne a je z toho vlastně alegorie na to, jak se snadno může zhroutit lidová (demokratická) společnost, pokud se tam najde vyloženě toxická osoba a jestliže se proti ní nenajdou účinné nástroje. Pokud se čtenář prokouše těmi detaily až na konec, vyvine se z toho celkem dobrý horor s ponaučením: Pečujte o slušnou společnost a dávejte si pozor na mizery.